DİL VE KONUŞMA BOZUKLUĞU
Dil ve konuşma terimlerinin birbiri yerine kullanılma eğilimi olsa da bu iki terim birbirinden oldukça farklıdır. Dil, insanların duygu ve düşüncelerini paylaşmak amacıyla kullandığı ortak kurallar sistemidir. ‘Dil’ dendiğinde akla yalnızca sözel dil (konuşma) gelmemelidir; yazı ve işaret kullanımı da dildir. Konuşma ise duygu ve düşüncelerimizi içeren zihinsel temsillerimizin belirli kurallar çerçevesinde gerekli organlar yardımıyla fiziksel olarak üretildiği sistemdir. Bir çocuk duygu ve düşüncelerini aktarmak için gerekli dil bilgisine sahip olabilir fakat konuşma organları (dil, dudak, vb.) işlevini gerektiği şekilde yerine getiremediğinde çocuk konuşamayabilir. Diğer yandan, başka bir çocuk konuşma organları işlevini kusursuz yerine getirdiği halde dil gelişimindeki aksaklıklar nedeniyle konuşamayabilir ya da her ikisi de aynı anda görülebilir.(1)
Dil ve Konuşma Bozuklukları:
Akıcılık Bozuklukları
Dil Bozuklukları
Edinilmiş Dil Bozuklukları
Konuşma Sesi Bozuklukları
Motor Konuşma Bozuklukları
Ses Bozuklukları
Rezonans Bozuklukları
1)AKICILIK BOZUKLUKLARI
Akıcı bir konuşmada bir sesi çıkarmak için olağandışı bir çaba harcamamak ve üretim esnasında duraksamamak gerekir.
Akıcılık bozuklukları, kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma (takifemi) olarak ikiye ayrılmaktadır.
Kekemelik, konuşma içinde ses/hece tekrarları, uzatmaları ve/veya bloklarının görüldüğü bir akıcılık bozukluğudur. Hızlı-bozuk konuşma da kekemelik gibi bir akıcılık bozukluğudur ancak kekemelikten farklıdır. Hızlı bozuk konuşanların konuşmaları aşırı ölçüde hızlı, düzensiz, sıklıkla konuyla ilgisiz sözcük veya ifadeleri içermektedir. Hızlı-bozuk konuşma ve kekemelik bir arada görülebilir. (2),(3)
Akıcılık bozukluklarının nedeni tam olarak netleşmese de ortaya çıkmasında, artmasında, azalmasında, devam etmesinde ya da kendiliğinden geçmesinde genetik, motor, bilişsel, dilsel, psikolojik ve sosyal etmenlerin rol oynadığı bilinmektedir.(4)
Tanı süreci ailenin dil konuşma terapistine danışması ile başlayabilir ve değerlendirme aşaması çok önemlidir. Kekemelik üzerinde etkili olan birçok faktör sorgulanmalıdır. Çocuğun takılma türlerinin(tekrar, blok, uzatma), takılma şiddetinin, dil becerilerinin aile ve sağlık öyküsünün alınması son derece önemlidir.
Kekemeliğin şiddetini artırmada ve azaltmada ekili olan psikolojik (mizaç özellikleri vb.) ve çevresel ( aile üyelerinin konuşma hızı, sohbet sırasında sıra alma becerileri vb.) etmenlerin de mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir. (5)
Akıcılık bozukluklarının müdahalesinde, mevcut akıcısızlığın tamamen ortadan kaldırılmasından daha çok akıcı konuşmayı olumsuz etkileyen değişkenlerin kontrol altına alınması hedeflenmektedir. (5)
Şirinler Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak kekemeliğin artmasında ya da azalmasında etkili olan faktörler hakkında aileyi bilgilendiririz, gerekli düzenlemelerin yapılması ve akıcılık dostu bir çevre oluşturulması için işbirliği isteriz.
Hızlı bozuk konuşma müdahalesinde öncelikle konuşma hızının düşmesini, konuşması ve anlaşılırlığı hakkında farkındalık kazanmasını amaçlarız.
Osmaniye Şirinler Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak ailelere önerilerimiz:
Açık uçlu ve bir kerede fazla soru sormayın.
Zaman baskısını ortadan kaldırın, siz de hızlı konuşmayın ona model olun.
Sıra alarak konuşun.
Kullandığınız dili sakinleştirin.
Yavaşla, rahat ol, derin nefes al, tekrar söyle gibi uyarılar yapmayın.
Çocuğunuzun nasıl söylediğine değil ne anlattığına odaklanın.
Takılmaları ne tamamen görmezden gelin ne de durumu abartın.
Çocuğunuza onunla ilgilendiğinizi ve onu sevdiğinizi hissettirin.
2) DİL BOZUKLUKLARI
Alıcı ve ifade edici dilde yaşanan sorunlar dil bozukluğu olarak tanımlanır. Dil bozukluğu belirli bir nedenden kaynaklanmıyor olabileceği gibi nörolojik problemler, işitme engeli, zihinsel güçlükler gibi bir nedene bağlı olarak da gelişebilir.
Bu bozukluğa sahip çocuklar daha az jest mimik kullanır, dili anlamada ve verilen komutları yerine getirmede akranlarına göre daha çok zorlanır. Bu durum onların sosyal becerilerini de etkileyebilir.
Çocuğunuz 3-5 yaş aralığında bu özellikleri taşıyorsa gelişimsel dil bozukluğundan şüphelenilebilir.
Konuşmaya geç başlamak
Söylenenleri anlamakta zorlanmak
Komutları yerine getirmede zorlanmak
Düşüncelerini ifade edebilmek için gerekli sözcükleri bulmakta zorlanmak
Şirinler özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi gelişimsel dil bozukluklarına müdahalede öncelikle çocukların söz dağarcığını geliştirmeyi bu sözcükleri doğru bağlamda kullanabilmeyi, anlatım becerilerini ve sosyal iletişim becerilerini geliştirmeyi amaçlar.
Ailelerimize öneriler: (5)
Çocuğunuzla sürekli çocuğunuzun dil düzeyine uygun konuşun.
Çıkardığı seslere tepki vermeyi ihmal etmeyin.
En erken dönemlerden itibaren onunla oyun oynayın.
Onun istediği oyunu oynayın ve ısrarcı olmayın.
İletişim kurduğu zaman ona yönelin ve sorduğunuz bir soruya cevap vermesi için gerekiyorsa 5-10 sn saniye kadar bekleyin.
Gün içinde kendi yaptığı şeyleri, hissettiklerini, tecrübe ettiklerini ona anlatın.
Ona hikayeler okuyun ve size geri anlatmasını teşvik edin.
Sözlerini genişletin, örneğin ‘’araba’’ için ‘’aba’’ derse ‘’evet bu bir araba’’ şeklinde cevap verin.
Gramer hatalarını eleştirmeyin, yalnızca doğru model olun.
3)EDİNİLMİŞ DİL BOZUKLUKLARI
Edinilmiş dil bozuklukları kalıtsal ya da doğuştan değildir. Afazi ve Bilişsel İletişimsel bozukluklar olarak ikiye ayrılır.
Edinilmiş dil bozuklukları; inme, kafa travması tümör, enfeksiyon, beynin oksijensiz kalışı gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır. EDB; biliş, dil-konuşma, bellek, dikkat-konsantrasyon, mantık yürütme, soyut düşünme, fiziksel işlevler, psikososyal işlevler, bilgiyi işleme alanlarında hafif, orta şiddetli düzeyde hasar oluşturur. (5)
4)KONUŞMA SESİ BOZUKLUKLARI
Konuşma sesi bozuklukları algılama ve dili anlaşılır şekilde kullanmada yaşanan sorunlar nedeniyle konuşma anlaşılırlığının etkilenmesidir.
Artikülasyon bozukluğu, konuşma seslerinin çıkartılış yeri, biçimi, hızı, zamanlaması ve basıncının hatalı üretiminden kaynaklı bir KSB’dir. (5)
Fonolojik bozukluk, seslerin dil içindeki dağılımını belirleyen kuralları edinememeden kaynaklı bir KSB’dir.
Çocukluk çağı konuşma apraksisi, konuşma organlarının kas yapısında herhangi bir sorun olmamasına rağmen konuşma organlarının konuşma üretimi için gereken sıralı hareketlerin motor planlanmasının ve programlanmasının yapılamamasından kaynaklı gelişimsel bir KSB’dir.
Ailelerimize öneriler:
Çocuğunuzun ses hataları sevimli bulunarak pekiştirilmeyeceği gibi öfkeye kapılarak eleştirilmemeli başkalarının yanında küçük düşürülmemelidir.
Çocuğun konuşmasını bölmeyin.
Hatalı ürettiği sözcüğü siz doğru olarak ifade ederek model olun.
Devam edeceğiz.
KAYNAKÇA:
- Https://dilkom.anadolu.edu.tr/sayfa/dil-bozukluğu-ve-konuşma-bozukluğu-aynı-mıdır.
- Bloodstein, O.(1995). A.Handbookon stuttering. San Diego; London: Singular Pub. Group, Inc.
- Louis, K.O.S., ve Myers , F.L.(1995). Clinical management of cluttering . Language, Speech, and Hearing Services in Schools, 26(2), 187-195
- Smith, A. (1999). Stuttering: A unified approach to a multıfactorial, dynamic disorder. Stuttering research and practice: Bridging the gap,27.
- Dil ve konuşma bozukluğu olan bireyler ‘’ Aileler için Rehber Kitapçık’’ Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü.